Sesi Olmayan Türküde Füruzan, masalsi bir güzel kizin yitimiyle yakilmis bir türküyü hikaye ediyor. Turizmin yeni yeni gelistigi dönemlerde bir tatil kasabasinda yasanmis trajik bir ask öyküsü bu. Kasaba yazlikcilarindan Varnalilarin göz alici kizinin etrafinda dönen öyküde toplumsal gelismelerin sancisi ve kültürel catismalar ustalikla isleniyor.
Varoslarda öyküsündeyse kentlerin kenti diye anilan bir büyük kent cöplügündeki barakada yasayan bir adamla oglunun ölümcül caresizligi Füruzanin yalin anlatimiyla dokunakli bir öyküye dönüsüyor.
Yoksulluk, yoksunluk, güzellik, sevgi, tutku, sinifsal ve kültürel catisma, bireysel ve toplumsal dram... Hepsi Füruzanin yarattigi sarsici öykülerde vücut buluyor.
Kitaba adini veren öykü Akim Sevgilim, teyzeleri Mihriban ile Keriman arasinda kalmis Gönül adli kizin gözünden anlatiliyor. Cumhuriyetin ilk yillarinda Erenköyde bir köskte üc kiz kardes arasinda yasanmis kiskancliklar, catismalar ve kirik bir askin hikayesi Akim Sevgilim. Soylu ve varlikli ailenin kizi, kücük teyze Kerimanin genc bir göcmenle, bahcivan Akimle yasadigi gizli iliski aileyi cekip ceviren büyük teyze Mihriban tarafindan bozulur. Tutkulu bir sevda kasvetli bir aile catismasinin kurbani olunca umutlar söner ve yerini derin öfke kaplar.
Ne kadar da güzel, yakisikli, caliskan, becerikli genc bir adamdi o. Düsünsene, Keriman Teyzemi cicekler ecesi yapmisti. Oksamis, öpmüs, sevmisti. Kac bin kez öpmüstü o güzel agziyla. O her buseden sonra sarkisini tekrarliyordu, Akim sevgilim diyerek. Sesi yaz bahar esintisi oluyordu. Havanin sicagi gibi titresiyordu aralarinda. Sevismelerinin, sarilislarinin buhari nasil da amberliydi.
